SON DAKİKA

TRAJİK OLAYLAR

05 Haziran, 2014 17:09 Güncelleme: 13 Ocak, 2024 01:41

Geride bıraktığımız hafta, Karadeniz Ereğli'de önemli olay ve gelişmeleri de beraberinde getirdi. Bu olaylara bizlerin kanadından baktığımız zaman karşımızda duran en önemli konu, gazetecilerin ilçedeki tek meslek örgütü konumunda olan Ereğli Gazeteciler Derneği'nin 31 Mayıs' ta gerçekleştirdiği genel kurulda yaşananlar. İbrahim Necati Günay'ın derneğe nasıl üye yapıldıkları hala sorgulanan meslek dışındaki üyelerin (!) ve Zonguldak menşeili gazetecilerin oylarıyla yeniden başkan seçildiği kongre, sonucundan daha çok, yaşamak zorunda bırakıldıklarımızla geçmişimizdeki yerini aldı. Bir önceki genel kurulda, delegelerin aldıkları kararla derneğe yeniden üye yapılması kararlaştırılan ancak o kongrede alınan böylesine önemli bir kararı dernek yönetimi uygulamadığı için son genel kurulda anayasal hakları olan seçme hakkını kullanamayan meslektaşlarımızın demokratik tepkileri, daha uzun süre konuşulacaktır. On beş meslektaşımızın, keyfî kararlar neticesinde oy kullanamadıkları, buna rağmen değerli bakkal amcalarımızın, kasaplarımızın ve bilimum dernek üyesi olan esnaflarımızın, oylarıyla dernek yönetimini belirlemiş olmaları esasen hepimizin ayıbıdır. Bu ayıba, yönetim seçimine katılan her iki grubun ortak kararı ile divan başkanlığı yapan Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık'ın, haklarını arayan meslektaşlarımızı polis zoruyla genel kurul salonundan çıkartmak istemesi de bir başka rezaleti beraberinde getirmiştir. Gazeteci arkadaşım Altan Akçakese'nin de olayları yorumladığı bir yazısında belirttiği gibi, demokrasinin dördüncü kuvveti olan basın mensuplarının kongresinde bir minibüs dolusu polisin olmasının yanı sıra bir toma ve bir tüp de biber gazın eksik olması, bu tuhaf günün mizah çerçevesinde kalan tek yanıdır. Genel kurulun tamamlanmasına rağmen aradan iki gün bile geçmeden Sayın Akbıyık'ın, bir köşe yazısında ifade ettiği yorumlar, ZGC Başkanı sıfatını taşıyan birinin, kendisine bağlı olan bir dernek hakkındaki kirli emellerini kendi ağzıyla deklare etmesi açısından da düşündürücü kabul edilmelidir. Sonuç itibarıyla genel kuruldan bir kez daha başı yukarıda çıkan Sayın Günay, aslında ve ne yazık ki hem birçok meslektaşının hem de koca mesleğin başını öne eğmiştir.

Haftanın bir diğer önemli gelişmesi de Karadeniz Ereğli Belediyesi'nde yaşanan olaylar bütünü. Son günlerde sıkça gündeme gelen daire müdürlerinin görev değişiklikleri konusu ve taşeron personel arasında başlayan iş akitleri feshileri uzun bir süre daha konuşulacak gibi. Belediye Meclisi'nin geçtiğimiz çarşamba günü gerçekleştirilen olağan toplantısında da CHP Grubu tarafından konunun soru önergesi ile gündeme taşınmış olması bizi haklı çıkarıyor. Özellikle yerel seçimler öncesindeki çalışmalarda ön plana çıkan personelden bazıları ile yollar ayrılmış, kurum içinde de bir huzursuzluk baş göstermişti. Bu noktadaki gelişmelerin ne boyutta olacağını da hep birlikte göreceğiz. Ancak ülke çapında bir saygınlığı ve birilerinin kolayca yok edemeyeceği bir kimliği olan Karadeniz Ereğli Belediyesi'nin işçi çıkarımları ve gereksiz siyasi atamalarla konuşulur olması da pek hoş değildir. Bu haftaki yazımın son bölümünde de Karadeniz Ereğli Belediyesi'nin en önemli sosyal projelerinden biri olan Yöresel Kültür Evleri'nde faaliyet gösteren yöre derneklerinin yerlerinden çıkarılması ile ilgili karara değinip sözlerimi noktalayacağım.

Sayın Uysal yönetimindeki Karadeniz Ereğli Belediyesi'nin, Posbıyık'tan kalan bazı projeleri sonlandırıp, hiç bitmeyecek bir hırs yaparcasına eski dönemden kalan pano ve tabelaları bile kaldırması sonrası, bu son karar beni pek şaşırtmadı. Yılda 42 bin lira dolayında gider harcanan yöresel evler için, sırf bu giderden tasarruf etme mantığı ile alınmış bu kararın en doğru değerlendirmesini derneklerin yöneticilerine bırakmak lazım belki de. Ancak Yöresel Kültür Evleri Projesi, bu belediye yönetimine bırakılmış en önemli miraslardandır ve bu mirasa da kamu adına sahip çıkılması arzumuzdur. Bu da bizden küçük bir yorum olsun.