SON DAKİKA

Sorun seçende değil seçilende…

02 Ağustos, 2015 12:20 Güncelleme: 13 Ocak, 2024 01:41

Şu dönem bir erken seçim yapılması durumunda ülkenin daha da sıkıntılı günler geçireceğini görmemek körlükten başka bir şey değildir. Öncelikle seçimlerin üzerinden 55 gün geçmesine rağmen hala bazı konularda mesafe kat edememiş olmamız bunun bir göstergesidir. Türkiye’de bana göre koalisyon kültürünün hiç mi hiç doğru bir şey olmadığı ve olmayacağı kısa bir süre sonra anlaşılacak.

Bugün en uygun koalisyon seçeneklerinden bir tanesi Ak Parti­ CHP koalisyonudur. Neden diyecek olursanız sayısal üstünlüğü fırsata dönüştüre bildiğimiz takdir de bunun ülkenin bu güne kadar beklediği ve her kesimin beklentilerine cevap verebilecek ve hatta yeni Anayasa konusunda da işi sonuçlandırma bakımından en güzel fırsatlardan bir tanesini kaçırmamak gerektiği inancımı hala taşıyorum.

Eğer bu ortaklaşa bir şeyler yapma kültürünü becere bileceksek bu şekilde başarmalıyız. Ve şu anda bu koalisyonun kurulması demek Türkiye’nin gerçekten de birçok kazanımlarını da kaybetmeden yeni kazanımlar elde etmesi gerekiyor. Son dönemlerde yapılmaya çalışılan ve bir birinden söylemleri çok farklı olan partilerin bir araya gelemeyeceğini her halde bazıları da anlamıştır. Türkiye’de öncelikle her alanda birlikte yaşamayı başara bilen halkın seçtikleri nedense bir türlü ortaklaşa bu millet için bir şeyler yapmayı beceremiyor,

Sorun galiba seçende değil seçilende, seçilen insanlar kendilerinin vekil olduklarını, halkın temsilcileri olduklarını akıllarından çıkarıp, sadece liderlerin emrinde olmaları ve sadece işin bu şekilde yürüdüğünü ve yürümesi gerektiğini akıllarından çıkarıp, bazen de halkın temsilcileri olduklarını hatırlamaları gerekiyor. O zaman belki yapılması gerekenler daha hızlı ve halkın yararına olacaktır.

Yaşananları yaşamaya mecbur kalıyoruz.

Son günlerde ülkemizde yaşananların suçlusunu ve olup bitenler ne anlama geliyor diye merak ediyoruz.

Daha düne kadar Ak Parti’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’nın her şeyi göze alarak başlatmış olduğu çözüm sürecinin altını oymaya başladılar. Daha düne kadar bu ülkede on binlerce insanın ölümüne sessiz kalanlar bir anda barış havariliğine soyunmuş gibi görünseler de aslında gerçek yüzleri çok geçmeden ortaya çıkmış oldu.

Bugün bu ülkede olup bitenin tek suçlusu olarak herkes belki Recep Tayyip Erdoğan’ı görmek itiyor. Kime ne olursa onun, sırtından geçinmeye çalışıyor. Ama şunu unutmamak gerekir. Recep Tayyip Erdoğan birileri hainlik yapsın diye bu süreci başlatmadı. Lakin bugün farklı bir duruma doğru yol alan bu süreçten kademeli olarak vazgeçilmelidir. Barış havariliğine soyunanlar şimdi silahlı kuvvetlerimiz, eli kanlı örgüte saldırıyor diye onları savunmaya başlaması işi esas şeklini ortaya çıkarmıştır. Bu ülkede son günlerde yaşananları çok iyi okumak gerekir. Burada elbette herkesin suçu var ama devlet asla eli kana bulaşanlarla ya da onların temsilcileri ile pazarlık etmemeli. Birileri bir şeyler verdikçe istemeye devam ediyor. Kendisinde yeni haklar görmeye devam ediyor. Bu nedenle de son günlerde yaşananları yaşamaya mecbur kalıyoruz. Son günlerde aslında yaşananlara baktığınızda birileri sadece Doğu ve Güneydoğu’yu değil ülkenin tümünü karıştırmak için çaba sarf ediyor. Bunu net bir şekilde görebiliyoruz. Ülkemizin içinden geçtiği süreç gerçekten de bizlere bazı şeyleri bir kez daha düşünmeye sevk ediyor. Nitekim bu ülkede herkes her yerde istediği işi yapabiliyor, istediği yerde çalışa biliyorsa o zaman bu süreç amacına ulaşmıştır. O zaman bu yaşananların bir tek suçlusu var. Oda bu memleketin ekmeğini yiyip bu ülkeye ihanet edenlerdir.