Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, 1-2 Mart 2014 tarihinde Ankarada gerçekleştirilen TMMOB Maden Mühendisleri Odası (MMO) 44. Genel Kuruluna katılarak bir konuşma yaptı.
Türkiyenin yıllık 25 milyon ton olan taşkömürü ihtiyacının ancak yüzde 10unun kamu ve özel sektör eliyle Zonguldak Havzasından karşılanabildiğine dikkat çeken Alabaş, Türkiye, taşkömürü ithalatı için her yıl 4-5 milyar dolarını dışarıya gönderiyor. Bu anlaşılabilir bir durum değildir dedi.
Türkiyenin 58 milyar dolarlık enerji ithal ettiğini vurgulayan ve kendi enerji kaynaklarını değerlendirmesi gerektiğini belirten GMİS Genel Başkanı Alabaş, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü, kurumda işlerin iyice sıkıştığını belirterek 2 yıldır Enerji Bakanlığından işçi talebinde bulunuyor. Son olarak 2013 yılında acilen ihtiyaç duyulan işçi sayısı 3 bin 200 olarak belirlendi. Ama Bakanlık, Hükümet ve siyasi irade böyle bir talebi görmezden gelerek havzayı daha büyük bir riske sürüklüyor. Bu çok büyük bir sorumsuzluktur. Bir kez daha, buradan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını ve Hükümeti uyarıyoruz; TTKda ve MTAda işçi açıkları en kısa sürede giderilmelidir dedi.
Alabaş şunları söyledi;
ZONGULDAK, MADENCİLİĞİN OKULUDUR
Maden Mühendisleri Odamızın 44. Olağan Genel Kurulunun ülkemize ve madencilik sektörümüze ışık tutacağına inanıyor, başarılı bir genel kurul olmasını diliyorum.
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı olarak, 166 yıllık üretim kültürüne sahip Türkiye Taşkömürü Kurumunda örgütlü olmanın, bunun yanında Türkiyenin yeraltı zenginliklerini araştıran Maden Tetkik Arama Kurumunda örgütlü olmanın sorumluluğu içinde, bazı noktalara dikkatinizi çekmek, bu vesileyle kamuoyuna da bilgi aktararak sorumluları uyarmak istiyorum. Türkiyenin tek taşkömürü rezervi bulunan Zonguldak Havzası, yaklaşık 5 bin şehidiyle, onbinlerce meslek hastası ve yaralısıyla elde ettiği acı tecrübeler sonucu, yeraltı maden işletmeciliğinin okulu konumundadır.
Ama ne yazık ki Havzamız, 1990 sonrasında hızlanan dışa bağımlı ekonomik politikalar nedeniyle bugün adeta can çekişir hale gelmiştir. Türkiyenin yıllık 25 milyon ton taşkömürü ihtiyacının ancak yüzde 10unu kamu ve özel sektör olarak Zonguldaktan karşılayabiliyoruz. Türkiye, taşkömürü ithalatı için her yıl 4-5 milyar dolarını dışarıya gönderiyor. Bu anlaşılabilir bir durum değildir.
TTK VE MTANIN İŞÇİ AÇIKLARI GİDERİLMELİDİR
Cari açığı 60 milyar dolara yaklaşan bu ülkenin sadece enerji için dışarıya verdiği para 58 milyar dolardır. Böyle bir tabloda kendi rezervlerini ve yeraltı kaynaklarını değerlendirmeyi düşünmeyenler, devlet adına sorumluluk taşıyamazlar.
Daha da vahimi, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü, kurumda işlerin iyice sıkıştığını belirterek 2 yıldır Enerji Bakanlığından işçi talebinde bulunuyor. Son olarak 2013 yılında acilen ihtiyaç duyulan işçi sayısı 3 bin 200 olarak belirlendi.
Ama Bakanlık, Hükümet ve siyasi irade böyle bir talebi görmezden gelerek havzayı daha büyük bir riske sürüklüyor. Bu çok büyük bir sorumsuzluktur.Bir kez daha, buradan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını ve Hükümeti uyarıyoruz; TTKda ve MTAda işçi açıkları en kısa sürede giderilmelidir.
Bu tablodan da anlaşılacağı gibi Türkiyenin ciddi bir madencilik ve taşkömürü politikasına ihtiyacı var.
Ülkemizin taşkömürü ihtiyacını taşeron şirketlerden ya da kaçak ocaklardan medet umarak karşılamak mümkün değildir.
Biz artık madencilerimizin, göz göre göre ölüm ocaklarında yok olup gitmelerine izin vermeyeceğiz.