İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Büyük Madenci Yürüyüşünün 24üncü yıldönümünde Zonguldakta, emeğin iktidarını kurmak için İşçi Partisinde birleşmeye çağırdı
Doğu Perinçek, yurt içi ziyaretleri kapsamında Zonguldaka gitti. Perinçek, dışa el açmamak, bölme planlarına alet olmamak, Zonguldakı emekleyenlerin değil, emeğin başkanti yapmak için İşçi Partisinde birleşelim dedi.
Zonguldakta sıcak bir karşılamayla ağırlanan Perinçekin ilk durağı Genel Maden-İş Sendikası oldu. Burada Genel Başkan Eyüp Alabaş ile görüşen Perinçek, ardından GMİS Şemsi Denizer Salonunda Türkiyenin Çıkış Yolu adlı konferansa konuşmacı olarak katıldı. Konferansa, Türkiye Taş Kömürü (TTK) eski Genel Müdürü Rıfat Dağdelen, siyasi parti, sendika ve kitle örgütü temsilcileri ile çok sayıda madenci katıldı. Perinçek, konferansın ardından İşçi Partisine yeni katılan üyelere rozetlerini taktı.
EMEĞİN BAŞKENTİ YAPACAĞIZ
Zonguldakı yeniden emeğin başkenti yapacağız diyen Perinçek, yaptığı konuşmada, şunları söyledi: Türkiye, kömürünü dışarıdan ithal ediyor. Zonguldak deyince yüreklerimiz kabarıyor. Şu binaya girince bize hayat veren hatıralar aklımıza geliyor. Şemsi Denizeri, hayatını veren emekçilerimizi saygıyla anıyoruz. Onların emekleri ile yürüdü bütün araçlar, onların emekleri ile çalıştı makinalar, onların emekleri ile yürüdü hayat. 1978de eşim Şule Perinçek ile birlikte Kozluda madenin dibine indik. Sizin çizmelerinizle, sizin baretinizle domuz damlarının altında yürüdüğümüz günü hiç unutmuyorum. Şemsi Denizer, size canlar diye hitap ediyordu, ben de size canlar diyorum.
Perinçek, Türkiye için küresel merkezlerde üretilmiş programın, borçlanma ekonomisinin çöktüğünü belirterek şöyle konuştu: Kozludan yürüyüşlerinizi hatırlayın. Çankayanın şişmanı diye. İşçi Partisi tek başına o yürüyüşlerde madenci ile beraber oldu. O dönem bütün partiler özelleştirmeden yanaydı. İş gücünü ucuza getirmek, madencinin canını kömürden ucuz hale getirmekti amaçları. Can güvenliği umurumuzda değil. Kapıda bekleyen el açmış bir sürü kişi var diyorlardı, programları buydu. Şimdi arkamızda 30 yıllık bir tecrübe var. İşçi Partisi 30 yılda ne olacağını size söyledi. İşte bugün bu borçlanma ekonomisi bitti. Arkada kalan günlerde kim borç bulursa o iktidar oluyordu.
Perinçek, artık bu formülün geçerli olmadığını ifade ederek şunları söyledi: Önümüzdeki formül şudur, kim Zonguldaka yatırım yapacak, kim toprağın altından kömür çıkaracak, kim Türkiyenin enerji ihtiyacını karşılayacak? İşte önümüzdeki iktidar formülü budur. Bu program bize Atatürkten kaldı. Atatürk, 5 Şubat 1937de bir anayasa değişikliği yaptırdı ve 2nci maddeye şunu yazdırdı. Türkiye Cumhuriyetçi, Halkçı, Milliyetçi, Devletçi, Laik ve Devrimci bir devlettir. Atatürk, Türkiye nasıl başı dik yaşar, çocuklarının karnını nasıl doyurur, sorularının cevabını vererek bu programı yazdı. Bu programla Türkiye, 1930larda dünyanın en hızlı kalkınan iki ülkesinden biri oldu. Şimdi tekrar önümüzde bu program vardır.
İşçi Partisinin yıllardan beri maden ocaklarında, sanayide, köylerde üretim ekonomisi programını ürettiğini ifade eden Perinçek şöyle devam etti: Dolar saltanatı yerine Türk Lirasının saltanat süreceği ekonomiyi üretti. Bu ekonomide; yabancı malların, yabancı emeğin Türkiyeye girişini kontrol edeceğiz. Tarımı destekleyeceğiz. Komşularımızla işbirliğine gideceğiz. Bizim sınırlarımızdan terörist geçmeyecek, gidip komşuya kahpelik yapmayacak. Bölgemizde ne PKK, ne de yobaz terörü kalacak. Kandilde beyaz bayrak çektireceğiz. İranla işbirliği yaptığımız an Kandil bir ayda teslim bayrağını çeker. Her ülke önce komşularıyla iyi ilişkiler içinde olmalı.
TÜRKİYEYİ KURTARALIM
Zonguldakı emekleyenlerin değil emeğin başkenti yapacağız burada hepimize görev ve sorumluluklar düşüyor. Melekler gelip bu programı uygulamayacak. Vatan bilinci olan, emek bilinci olan, namusu olan insanlarla bir olacağız. Bir milli hükümet amacıyla partileşeceğiz. Size şu mesajı getirdim. İşçi Partisinde birleşelim. Dışa el açmamak için, bölme planlarına alet olmamak için İşçi Partisinde birleşelim. Zonguldaka emeğin başkenti diyorduk. Bunlar Zonguldakı neredeyse köy yapıyorlar. Emeğin başkentini emekleyenlerin, ayağa kalkamayanların başkenti yapıyorlar. Şimdi size diyorum ki; gelin Türkiyeyi kurtaralım. Türkiyeye can katalım. Türkiyede artık yükselen değer vatan, Atatürk. Türkiye yeniden Atatürkte birleşiyor.
Kaynak: www.aydinlikgazete.com