Ereğli de iki bar sahibi arasında uzun süre yaşanan tartışma 16 Ekim 2012 tarihinde gece 02.00 sularında silahlı çatışmaya dönmüş Ersin ve Hüseyin Aydoğanın silahlarından çıktığı iddia edilen kurşunlarla Atakan ve Atalay Keleş kardeşler vurularak hayatlarını kaybetmişti. Zonguldak Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesinde davanın karar duruşmasında sanık Ersin Aydoğan; Atalay Keleşi kasten öldürmek suçundan 10 yıl 10 ay, Atalay Keleşin kardeşi Atakan Keleşi kasten öldürmek suçundan 10 yıl 10 ay ve silahla tehdit suçundan 5 ay olmak üzere toplam 20 yıl 25 ay hapis cezasıyla cezalandırıldı. Duruşmadaki diğer sanık Hüseyin Aydoğan'a verilen 8 ay 10 günlük hapis cezası hükmün açıklanması geri bırakılması gerekçesiyle ertelendi. Diğer sanıklar, Özgür E., Erdinç E., Bora E., Can E. ve Ersin E.'ye ise 1 yıl 8 ay verilen hapis cezaları da hükmün açıklanması geri bırakılması gerekçesiyle ertelendi.
Mahkeme de olay gününü Anlatan Ersin Aydoğan İşletmiş olduğum birahanede daha önce işçi olarak çalışıyordum. Patron beni sevince burayı bana devretti, bizim işler iyi olunca ölen Keleş kardeşler bizi kıskanmaya başladı. Olaydan bir buçuk ay önce B.E. benim mekanıma gelmişti, orada bir müşterime saldırdı. Niyetini bildiğim için kavga çıkartmadan kapının önüne çıkarttım. Olay günü sigara içmek için birahanenin dışına çıktım, sigaramı içip içeriye girdim, alta giden merdivenlere geldiğimde dışarıdan bir garip bağırtı sesleri duydum, dönüp kapıya doğru yöneldim. Atalay ve Atakanın da içerisinde olduğu 10-12 kişinin bana bir anda saldırısına maruz kaldım, sopalarla bana vuruyorlardı. bende kendimi savunmak için bar sandalyesini alıp kafamın üzerine koydum. Saldırı karşısında başımdan düşünce sandalyeyi attım, o arada yere düştüm, o ara dışarıdan silah sesi geldi. Zaten onlar içeriye girerken sopa ile şaltere vurup elektriği de kapatmışlardı, sadece barın ışığı ile dışarıdaki lambanın ışığı aydınlatıyordu. Ben yere düşünce dışarıdan gelen silah sesini de duyunca üzerimde bulunan tabancayı korktuğum için çıkarıp havaya ateş ettim. Ama darbeleri de yediğim için nereye tam ateş ettiğimi görmedim. Yalnız Atalayın Yandım diyerek dışarı çıktığını gördüm. Zaten bana vurduktan sonra da abime doğru yönelmişti, ona doğru vuruyorlardı. Silahı ateşlenince dışarı kaçtılar, dışarıda birisi kapının yanında çömelmiş vaziyette duruyordu, elinde silah vardı. Bende o tarafa doğru korku ile ateş edince kapıdaki kişinin yerden yükselerek düştüğünü gördüm dışarı çıktım. Dışarıda Atalayın yerde yattığını görünce polise ve ambulansa haber verdik ileride bir grup vardı, onlarında bunlar ile alakalı olduğunu düşünerek üzerlerine gidince onlarda dağıldılar, o arada döndüğümde Fikrinin üzerime doğru geldiğini gördüm, Fikri de benim dükkanımı basanlardan biriydi. Silahımı doğrultunca ellerini kaldırdı, Bende bir şey yok dedi, bende ellerinde bir şey olmadığını görünce silahımı indirdim, o da çekip gitti. Bende gitmesine izin verdim, daha sonra polis geldi. Benim kimseyi öldürme kastım yoktur, kendimi savunmak amacıyla ateş ettim, bu olayların buraya gelmesinden dolayı üzgünüm dedi.