Özince: Türkiye yörenin merkezi olacak

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Türkiye'nin, siyasi gelişmeler nasıl olursa olsun, iktisadi açıdan yörenin merkezi olacağını söyledi. 21 Eylül, 2010 23:03 •Güncelleme: 21 Eylül, 2010 23:03 Türkiye İş Bankası tarafından düzenlenen ''İş'le Buluşmalar'' toplantısının 20'ncisi Van'da yapıldı. Toplantıda konuşan İş Bankası Genel Müdürü Özince, amacı özel  sektörü, müteşebbisi desteklemek olan İş Bankası'nın kolektif sermaye mantığı ile yönetildiğini ve 200 binin üzerinde bireysel, bazı şirketlerin de katılımıyla 500 bin civarında küçük hissedarı bulunduğunu söyledi.

Atatürk'ün vasiyeti ile hisselerin yönetiminin Cumhuriyet Halk Partisi'ne bırakıldığını, ancak gelirinin Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'na verildiğini anlatan Özince, CHP'nin iktidarda olduğu dönemlerde dahi İş Bankası'nın kendi misyonunu, özel sektör anlayışını yürüttüğünü ve bugün Doğu Avrupa'dan körfeze kadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ait en büyük sermayeli kuruluş olma özelliği taşıdığını ifade etti.

Özince, İş Bankası'nın, ülke menfaatleri dahilinde yabancı sermaye karşıtı olmadığını bildirerek, şöyle konuştu:

''Ülkemizin gelecekteki refahı, çocuklarımızın refahı için en önemli konularımızdan bir tanesi sermayedir. Ülkenin her yerinde, tüm şubeleri aracılığıyla sermaye piyasası işlemleri yapmaya, sermaye birikimini, sermaye piyasalarına aktarmaya çalışmıştır. Ayrıca 60 yıla yakın zamandır Van'da hizmet veriyoruz. Sadece burada değil Türkiye'nin tüm illerinde en fazla şubesi olan özel bankayız. Haziran 2010 itibarıyla en büyük kredi hacmine sahip özel banka konumundayız. Ticari kesimle de en fazla ilişkisi olan bankayız.''

Van'da 600 milyon liradan fazla mevduat, 900 milyon liranın üzerinde de kredi kullanımı olduğunu bildiren Özince, kalkınmaya ve istihdama dönük yatırım için iktisadi ve siyasi istikrarın şart olduğunu belirtti.

-İRAN VE IRAK İLE TİCARİ İLİŞKİLERİN GELİŞTİRİLMESİ-

İktisadi ve siyasi iktidarın sağlanması durumunda, toplam nüfusu 100 milyonu aşan İran ve Irak ile ticari ilişkilerin geliştirilebileceğini anlatan İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ''İran ve Irak gerek petrol gerekse gaz ve nüfus açısından en büyük ticari potansiyele sahip komşularımız. Türkiye'nin geleceğinde, özellikle yakın ticari ilişkiler açısından en büyük potansiyel bu ülkelerde yatıyor'' dedi.

Özince, İş Bankası olarak bu iki ülkeyi önemsediklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Irak, ümit ediyorum, istikrar bulduktan sonra en çabuk reform yapan ülke olacak. Irak'ın istikrarında da ticari ilişkilerle etkin olacağımızı düşünüyorum. Her iki ülkenin bizim turizm sektörümüzü nasıl etkilediğini görüyoruz.

Yarın yöremize barış gelirse, özellikle gaz ticareti geliştikçe, gaza bağlı birçok sanayi sektörü de bu yörede gelişmek durumundadır. Bütün ihtiyacımız istikrar. Bunu bulmak için de biraz gayret etmemiz lazım. Biz banka olarak elimizden geleni yapmaya hazırız. Çünkü Türkiye'nin ve bu yörenin sorunları bizim sorunlarımız. O sorunlara, kendi konumuzla ilgili sosyal hayatı etkileyebilecek ticari çözümler üretmeye çalışmak da yine bizlere düşüyor.''

Yurt dışına açılma konusunda yalnızca Irak ile sınırlı kalmadıklarını, yakın zamanda Rusya'da bir banka alımının söz konusu olacağını vurgulayan Özince, Suriye, Mısır, Azerbaycan ve bazı Balkan ülkelerinde de fırsatçı arayışlar içinde olduklarını dile getirdi.

İktisadi bağımsızlığın hiçbir zaman ihmal edilmemesi gerektiğine dikkati çeken Özince, ''Malesef bizim gibi ülkeler mali sektörlerini finans ve sermaye piyasalarını yeterince geliştiremedikleri için yabancı sermayeye fazlasıyla muhtaç kalıyor. Hatta bırakın yabancı sermayeyi, kendi sermayelerini dahi yanlış kullanabiliyorlar ya da yurt dışına kaçırabiliyorlar. Bunun yakın zamana kadar çok örneğini gördük'' diye konuştu.

Bu durumun giderek düzeldiğini dile getiren Ersin Özince, şöyle konuştu:

''Bunlar giderek düzeliyor, Türkiye çok ciddi reformlar yapıyor. Türkiye'nin sadece sosyal değil, iktisadi reformlara da devam etmesi lazım. Türkiye'nin sermaye cenneti olması lazım. Varsa kendi vatandaşlarının sermayeleri açısından, hatta varsa civar ülkelerin sermaye piyasalarını da ülkemizde merkezileştirmek gerekiyor. Siyasi gelişmeler nasıl olursa olsun Türkiye, iktisadi açıdan yörenin merkezi olacak. Başta Arap alemi olmak üzere bütün piyasalar Türkiye'nin liderliğini bekliyor.''

-1 MİLYAR 200 MİLYON DOLARLIK SENDİKASYON ANLAŞMASI-

Özince, kısa süre önce Londra'da 1 milyar 200 milyon dolarlık sendikasyon anlaşmasına imza attıklarını açıklayarak, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Vallahi ben afalladım. Daha alt kadrolarda bu sendikasyon işlerini planlarken 15 yıl öncesinde 100-150 milyon doları zor alırdık. 1 milyar 200 milyon dolarlık fonu, Türkiye'de ihracat ağırlıklı kredi kullandırmak üzere çok düşük fiyatlarla aldık. Bu sadece İş Bankası'na değil, Türkiye'ye duyulan güvenin yansıması. Kısacası biz enseyi karartmadan, hep beraber sadece ülkenin değil, yörenin lokomotifliğini yaptıkça, yapılacak işimiz de çok. Dünya, Avrupa durmuş. Fakat bizim yöremize yakın ülkelerin hemen hepsinde büyüme hızı var. Bir barış olsa, uluslararası ekonomiye katılabilseler, Türkiye'nin işlerini de geliştiren büyük bir sinerji yaratacak potansiyel var.''

İş Bankası'nın 80 milyar dolar civarında bilanço büyüklüğü olduğuna değinen Özince, son 10 yılda bilançolarının 23 kat büyüdüğünü ve bundaki en büyük pay sahibinin müşterileri olduğunu sözlerine ekledi.

AA