SON DAKİKA

Onlar mı yoksa sosyal engelliler mi engelli !

Onlar mı yoksa sosyal engelliler mi engelli ! 16 Mayıs, 2016 18:57 Güncelleme: 16 Mayıs, 2016 18:57 Onlar mı  yoksa  sosyal engelliler mi  engelli !

Haber-Röportaj: Seyhan DİKAY 

S Rota Haber’in topluma mal olmuş kişi ve kuruluşlar kapsamındaki röportaj serimizin bu sayıdaki konuğu Ereğli Fiziksel Engelliler Derneği Başkanı İsmail Şentürk oldu. Başkan Şentürk  Yaşamda her insanın potansiyel engelli olduğunu, engellilerin  engelsiz insanlar gibi tüm haklardan  yararlanmasının mücadelesini verdiklerini söylerken çok anlamlı göndermede de bulunuyor:  “Onlar mı yoksa sosyal engelliler mi engelliler ?’’ diye soruyor. Ve ‘’Ereğli’de engellilerin alanı İş Bankası ile İskele Cami arasında mı sınırlı… Kentin sakini değil sahibi gibi davranan bireyler olduğumuz sürece bunların üstesinden geliriz.” Şeklinde de yanıtlıyor. 

Ereğli  Fiziksel Engelliler Derneği Başkanı İsmail Şentürk, yaşamının bir dönemini engelsiz olarak yaşamış. Geçirdiği bir kaza sonucu tekerlekli sandalyede ile yaşamını sürdürürken engellilerin de engelsizler kadar yaşama tutkunluğunun inançla mücadelesini verenlere sadece bir örnek.  FED Başkanı Şentürk ile söyleşimizde engellilerin aş, iş ve sosyal güvencelerine yönelik yasal düzenlemelerinin yanı sıra kamu kurumları, ST֒ler ve meslek kuruluşlarının ‘’Göstermelik’’ ‘’İş olsun cinsinden’’ veya ‘’Yardımseverlik’’ görüntülerinin ötesinde toplumsal algı çarpıklığına karşı mücadeleyi de gözlemledim. FED Başkanı  Şentürk‘’Ereğli’de engellilerin alanı İş Bankası ile İskele Cami arasında mı sınırlı?’’sitemi gözlemimizi de doğruluyor.Bu çerçeveden değerlendirildiğinde’’Engelliler Haftası Şenlikleri’’özünde özlemlerini bir ölçüde teselli etse dahi onlar engelleri aşabilme gerçekleriyle mücadelelerini devam ettiriyorlar. FED Başkanı İsmail Şentürk ile  söyleşimizi okurlarımızla paylaşıyoruz. 

Hiç bir  gerekçe engelli eğitiminden daha önemli değildir’ sloganıyla Ereğli’de 2 bine yakın çeşitli özür grubundaki engellinin eğitim sorunlarına çözüm üretmek amacıyla geçtiğimiz aylarda bir toplantı yapmıştınız. O günden buyana  bir gelişme sağlandı mı ?

Toplantının amacı daha ziyade özel eğitime ihtiyacı olan engelliler ile ilgiliydi. Ereğli ve bölgesinde ki toplam 7 tane rehabilitasyon merkezinin temsilcilerinin sorunlarını birinci ağızdan ve en önemlisi özel eğitim alırken sorun yaşayan engellilerin bize getirdikleri sorunları biz onlarla paylaştık, arada bir köprü olduk, sorunların çözümü için önce özel rehabilitasyon merkezleri ile daha sonrada Kaymakam bey ile görüşerek sorunların iletilmesinde yardımcı olduk. 

Engelli mimarisinin gerçekleşmesinde Ereğli ve çevresinin konumu nedir ?

Engelli mimarisi dediğiniz zaman biz bunu bir bütün olarak ele alıyoruz. İmarı düzenlemeyi ve sokak mimarisini de bunun içine koyuyoruz. Ereğli’de hali hazırda ciddi anlamda kaldırımlarda problem yaşıyoruz, standarda uygun değil. Çoğu yerde hala kaldırım yok. Ana arterler de bile sorun yaşıyoruz bunların çözümü için Belediye’den çok şey bekliyoruz hakkımız bu çünkü bu onların görevi.

İlçemizde daha önce Adliye binasında ve Devlet Hastanesinde engelliler ciddi sorunlar yaşıyordu. Ama şimdi yeni bina yapılması ile birlikte sorunların ortadan kalkmasına yardımcı oldu. İlçemize yine yeni vergi dairesi kuruluyor. Şu anki vergi dairesi bizim için ulaşılabilir değil. Biz toplumsal alanda, kamuda engelleri olmayanların hangi kamu kurum ve kuruluşlarına ihtiyacı varsa, bizimde onlar gibi ihtiyacımız var.

Vaktinde İş Bankasının önünden İskele Caminin önüne kadar görme engelliler için hissedilebilir zemin sarı bantlı yollar yapılmıştı. Sadece orda olmasının bir mantığı yok, biz bunun gösteriş için göz boyama için olduğunu biliyoruz Ereğli’de engellilerin alanı İş Bankası ile İskele Cami arasında mı sınırlı? . Hemen karşısında Hükümet Konağı var kişi karşıya geçeceği zaman hissedilebilir zemin nerede yok, dolayısıyla bize böyle gösterilmiş, yapılıyormuş gibi altını çizelim “mış” gibi şeyler istemiyoruz.

Bizim için bize ne söylediğiniz önemli değil, bizim için ne yaptığınız önemli. Devletimize bireysel anlamda ve temsil ettiğim insanlar adına şükranlarımı sunuyorum. 

Engellilerin günlük yaşamını sağlamalarında Kamu kurum ve kuruluşlarında ki  düzenlemeler Toplu taşımada dahil) yeterli mi ?

 Ereğli’de sadece kamusal alanda binayla işiniz bitmiyor, trafikte ciddi sorunlar yaşıyoruz, Ereğli’de, 100’ün üzerinde otomobili olan engelli var. Park yeri bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Engelliler için ayrılan park yerleri yetersiz. Yetersiz olan park yerlerine de bazı düşüncesiz insanlar park ediyor. Sadece engelliler konusunda değil, yaşadığı kente karşı sorumluluğu olan saygısı olan kentin sakini değil sahibi gibi davranan bireyler olduğumuz sürece bunların üstesinden geliriz. Devletimiz hemen hemen bütün konularla alakalı yasaları çıkarmış durumda sıkıntı bunları uygulamakta. Yasayı yürütmekle, yürütme görevine haiz olan kişi ve kurumlardan bunların uygulanmasını bekliyoruz.

Biz Belediye Plajında ve Erdemir Plajında engellilere kullanabileceği bir düzenleme yapılmasını istiyoruz. Zaten dez avantajda olan bizlere trafikte engellilerin haklarına saygılı olmalarını istiyoruz.

Toplu taşımaya gelecek olursak; Yönetmelik Resmi Gazete de yayınlandı. Biz artık bu şehirde engellilerin toplu taşımaya para vermesini kabul etmiyoruz. 3 Aralık Dünya Engelliler günün de AKM’de Ereğli Belediye’sinin düzenlediği bir program vardı ben orada kendilerine şunu söyledim “Önümüzde ki 3 Aralık’ta hala bu şehirde engeliler hala para ile taşınacaksa biz önümüzde ki 3 Aralık’ta eylem yapma kararı aldık”

Devlet yılda araç başına 69 Bin lira para ödüyor. Ben hesap ettim Kdz. Ereğli’de 110 tane Halk Otobüsü var. Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kdz. Ereğli Çilek Halk Otobüsü Kooperatifine yılda 800 Bin TL. veriyor. Bu şehirde engelli ve 65 yaş üstü olanları parasız taşı. Hayır diyor kabul etmiyor. Bana biri bunun mantığını açıklasın. Kaymakam bey 50 bilet ceza kesmesinin üstünde başka bir şey olması lazım. Bu yasayı uygulamakla mükellef insanlar uygulamıyorsa bunun cezai müeydesinin Kaymakamın keseceği 30-50 bilet cezasının daha başka bir şey olması lazım. 

Engellilerin sosyal ve kültürel eğitimlerinde altyapımız yeterli mi ?

Biz İş-Kur ile beraber engellilere meslek edindirme kursları açıyoruz. Halk eğitim ile beraber çeşitli kurslar düzenliyoruz. Birde engellilerden bize gelen talepler doğrultusunda kurslar düzenliyoruz. Ereğli’de iki özel hastane ve bir Devlet Hastanesi var. Biz engellilerin istihdam edilmeleri, kalifiye hale getirilmeleri için geçtiğimiz yıl hasta kabul kursları açtık. Önümüzde ki haftada sitebilizasyon ve dezenfeksiyon kursu açacağız” Bir Çin atasözü derki! “Bana her gün balık vermektense balık tutmayı öğret” Biz engellilere burada Fizksel engelliler olarak balık tutmayı öğretiyoruz.

2 bine yakın engelliye hizmet veriyoruz. 106 tanesine akülü araba verdik. Bir çoğu mükerrer olmak üzere 500 tane tekerlikli sandalye dağıtmışız. Bunların içerisinde Kaymakamlıktan, huzur evine, cezaevinden, Diş hastanesine aklınıza gelebilecek tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, sağlık ocaklarına varıncaya kadar tekerlikli sandalye bırakmışız kullansınlar diye. Kapıya gelen engelli mağdur olmasın diye fakat bizim yapabileceklerimiz bir yere kadar sınırlı. Biz onların ötesinde irade koyması gereken insanlardan irade bekliyoruz.  

Biz Fiziksel Engelliler Derneği olarak, engellilerin akülü yada tekerlikli sandalye ihtiyacına cevap vermeye çalışıyoruz büyük ölçüde de başarıyoruz. Yapmış olduğumuz bu çalışmalardan dolayı dönemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan’dan yine Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den ödül almış Türkiye’nin tek engelli derneği burası.

Bizim yapmış olduğumuz çalışmalar ortada, tüm bunları yaparken kamuoyunun ciddi anlamda desteğini alıyoruz. Fakat sorunlarımız kocaman. Sadece fiziksel engelliler Derneği, Belediye yada Kaymakamlık değil. Toplumun tüm kesimlerinin bu taşın altına elini koyması lazım. Bizler bu toplumun %12.29’unu oluşturuyoruz. Sokakta dolaşan her 10 kişiden biri engelli. Yani çok sağlıklı gördüğünüz bir insan biraz sonra bir sara nöbeti geçirebilip yere düşebiliyor kronik kalp hastası, kronik böbrek hastası, kronik şeker hastası olanları da devletimiz engelli olarak kabul ediyor. Ama siz engelli tanımı dediğinizde kişinin önüne otomatikman şu görüntü geliyor. Tekerlikli sandalye, koltuk değneği veya beyaz baston. Ama bunun haricinde sağlık durumundan dolayı dez avantajlı olan ciddi bir kesim var ve biz bu kesimle sokağı paylaşıyoruz, sosyal yaşamı paylaşıyoruz o nedenle de arada ki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. 

 Öncelikle çözümlenmesi gereken ilk 3 sorunu sıralar mısınız ?

Birinci sorunumuz ulaşım, Resmi Gazetede yayınlanmış olmasına rağmen bu şehirde hala Halk otobüslerinden niçin yararlandırılmadığımızı cevabını arıyoruz. İkinci sorunumuz engellilerin istihdamı. Bizler istihdamdan yeteri kadar pay aldığımıza inanmıyoruz. Bizim Derneğimize müracaat etmiş Lise ve Üniversite mezunu olan ama iş bekleyen bir sürü engelli var. Üçüncüsü de biz toplumda ki algıyı değiştirmekte çok zorlanıyoruz. İnsanların bize acımasını istemiyoruz, bize imkan tanımasını istiyoruz. Berlin’de, Frankfurt’ta, Newyork’ta gelişmiş yada gelişmekte olan Ülkelerde ki engelli hangi şart ve standartlarda yaşıyorsa bizde olabildiğince onun asgarisini istiyoruz. Fazla bir şey istemiyoruz. Devletin çıkardığı yasalara sorumlu olan insanların uymasını istiyoruz. 

 10/16 Mayıs Engelliler Haftası kapsamında nasıl bir etkinlik düzenleyeceksiniz ?  Gazetemiz aracılığıyla topluma bir mesajınız var mı ?

Biz engelliler, 10-16 Mayıs Engelliler Haftasında, 3 Aralık Dünya engelliler gününde birde seçim zamanında hatırlanırız. Başka tarihte engelli hatırlanmaz. Ama buna Hükümetimizin engelliler için aldığı kararları tenzih ediyorum çünkü, bu sürecin haricinde de engelliler için çalışıp, proje üretip hayata geçiyorlar, Hükümetimize müteşekkirim bu anlamda.

10-16 Mayıs Engelliler haftasında  her yıl geleneksel olarak yapmış olduğumuz bizim bir şölenimiz var engelliler şöleni bu yıl 15.sini yapacaktık iptal ettik. Ülkemizin Güney ve Güneydoğusundan her gün asker ve polis şehit olurken biz bunu Ülkemizin batısında yokmuş gibi davranamayız. Bu ülkede ki 78 milyonun mutluluğu, refahı, huzuru için mücadele verirken biz onlar orada mücadele vermiyorlarmış gibi burada eğlenmeyi Fiziksel Engelliler Derneği olarak çokta uygun görmüyoruz.

Allah’ın Sevdiği Kulu kitabının yazarı Ahmet Bulut’un 16 Mayıs’ta AKM Nikah Salonunda konferansı olacak. Temsili askerliğimiz var bunun haricinde, engelliler ve aileleri ile kahvaltı yapmayı planlıyoruz. Tekerlekli sandalye dağıtım töreni yapmayı planlıyoruz. Derneğimize 43 manuel 57 akülü sandalye için müracaat edip sırada bekleyen engellilerimiz var. İbrahim Çay beyefendinin Kaymakamlığı döneminde sağ olsun daha önce geçmiş yıllarda 3 defa yapmış olduğumuz 90 civarında okulda “Engelleri kaldıralım” adıyla kampanyalar yapılmıştı. Öğrencilerin harçlıklarından artırdıkları paralarla hemen hemen bir okula tekerlekli sandalye aldırdık. Geçtiğimiz ay Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde bir kermes yapılmıştı. 1 Akülü 1 manuel sandalye alınmıştı, o akülü sandalyeyi bir bacağı olmayan Çay değirmenin de okula giden 11 yaşında ki bir kız çocuğuna verdik. Bizim önceliğimiz okula giden engelliler. Biz gururla şunu söyleyebiliriz Fiziksel engelliler derneği olarak okula gidiyorum ama benim akülü sandalyem yok diyen hiçbir engelli bu şehirde bırakmadık biz.

Bu ay içerisinde engelliler ile ilgili okullarda kampanya düşünüyoruz, kampanyadan elde edilecek gelirle ihtiyaç sahibi engellileri tekerlekli sandalye ile buluşturmayı hedefliyoruz.

Yorum Ekle