SON DAKİKA

Kabotaj Bayramı çelenk sunma töreni ile başladı

Kabotaj Bayramı çelenk sunma töreni ile başladı 01 Temmuz, 2019 09:01 Güncelleme: 01 Temmuz, 2019 09:01 Kabotaj Bayramı çelenk sunma töreni ile başladı

Karadeniz Ereğli Liman Başkanı Nevzat Direk, Karadeniz Ereğli’nin denizcilikte  liman ve eğitim altyapısı bakımından gelişmiş bir bölge olduğunu belirterek, “Bir eksikliğimiz var, o da yat limanı yokluğudur. İnşallah bu limana da en kısa zamanda kavuşuruz” dedi.

Karadeniz Ereğli’de 1 Temmuz Kabotaj Bayramı ve kabotaj hakkının elde edilmesinin 93. Yıldönümü etkinlikleri çelenk sunma töreni ile başladı.

Atatürk Anıtı Önünde düzenlenen törende, Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Özden Yazıcıoğlu, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve Karadeniz Ereğli Liman Başkanı Nevzat Direk, Atatürk Anıtına çelenk sundu. Törende saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.

Karadeniz Ereğli Liman Başkanı Nevzat Direk, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmasında,  1 temmuz gününün, Türk denizciliğinin egemenlik ve gelişme kazandıran, denizcilik anayasası niteliğindeki; Türk karasularında her türlü sanat ve ticareti Türk vatandaşına ve onun bayrağını taşıyan gemilere verilmesini sağlayan Kabotaj Kanununun 93. Yıldönümünü kutladıklarını belirtti.

Liman Başkanı Direk şöyle dedi:

“Bilindiği güzere, imparatorluğumuzun yükselme döneminde deniz ticaretimize yapacağı öldürücü darbeler dikkate alınmadan, lütuf olsun diye başta Fransızlara, daha sonra bir çok ulusu kapsayacak şekilde genişletilen kapütilasyonlar dediğimiz bir takım hak ve imtiyazların verilmesi, bu imtiyazların kuvvetli zamanlarımızda gaflet, zayıf kaldığımız zamanlarda ise mecbur edilmek suretiyle kullanılması sonucu, sahillerimiz ve limanlarımızın işletme hakkını yabancı milletlere bırakmış bulunuyorduk. Senelerce kıyılarımızda yabancı bayraklı gemilerin dolaşması nedeniyle deniz ticareti alanına giren bütün işler elimizden çıkmış, imparatorluğun yükselme dönemlerinde okyanuslarda gemi gezdiren, Akdeniz’de deniz ticaretini elinde tutan bu millet, imparatorluğun son elli yılında ise ne yazık ki kendi limanları arasında bile seyrüsefer yapamaz hale geldiğinden, memleketimizde milli denecek bir deniz ticareti kalmamıştır.

Nihayet Ulu Önder Atatürk’ün liderliğinde bütün ulusça kazanılan kurtuluş mücadelesinin sonunda kurulan Cumhuriyet hükümetleri ile çağımızın devlet ve millet anlayışına uygun yasalar bir bir çıkartılmaya başlanmış, bunlardan bir tanesi de şu an kutlamasını yaptığımız deniz ticaretiyle ilgili tüm faaliyetlerin Türk Vatandaşına ve onun bayrağını taşıdığı gemilere verilmesini sağlayan 1 Temmuz 1926 yılında yürürlüğe giren 815 sayılı Kabotaj kanunudur.”

“NEREDEN NEREYE GELDİK?”

Bu kanunun elde edildiği yıllar ve sonrası arasında karşılaştırma yapan Direk şöyle  devam etti:

“15 parçadan oluşan milli deniz ticaret filosu ile yalnız birkaç liman arasında taşımacılık yapılabilir iken, bugün irili ufaklı 500 parçadan oluşan gemilerle yurdumuzun her sahil köşesine ve dünya denizlerinde bayrak gezdiren bir deniz ticaret filosuna sahip olunmuştur. 195’li yıllarda ahşap tekneleri bile zor imal edilebilen gemi inşa sanayimiz, bugün 170 bin tonluk gemiler inşa edebilen tersanelere sahip olmuş, 1990’lı yıllardan itibaren yurt dışına gemi ihraç edebilen önemli ülkeler arasında girmiştir.  Yeterli ve yetenekli denizciler yetiştiren çok sayıda askeri ve sivil okullar açılmıştır. Deniz ticaretinin gelişmiyle birlikte, kendisine verilen koruma görevlerini üstün görev anlayışıyla yerine getiren türk deniz kuvvetleri, kendi gemilerini yapıp, modern silahlarla donatarak ulusumuzu deniz alaka ve çıkarlarını kollamak maksadıyla güçlenmiş ve daha da güçlenme gayreti içerisindedir. “

Karadeniz Ereğli’deki denizcilik faaliyetlerini de değerlendiren Liman Başkanı, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu şirin ilçemizdeki gelişmelere bakacak olursak, deniz ticaretleri faaliyeti bakımından Karadeniz Bölgesinin en gelişmiş yeridir. Sahip olduğu doğal limanıyla kömürün buluşması, bölgemizi bugün ağır sanayinin lokomotifi durumuna ulaştırmıştır. 3 adet ticari liman, 1 adet askeri liman, 1 adet tersane limanı ve 9 adet gemi tersanesi, 2 adet balıkçı barınağı ve 5 adet denizcilikle ilgili fakülte, Yüksekokul ve meslek lisesi ile deniz ticareti faaliyetleriyle gelişme göstermiş ve gelişimine devam etmektedir. Bir eksikliğimiz var, o da yat limanı yokluğudur. İnşallah bu limana da en kısa zamanda kavuşuruz.

Ancak bütün bu gelişmelere rağmen, yurt işinde denizyolu taşımacılığının, toplam taşıma içiresindeki payı ne yazık ki yüzde 6,5 seviyesinde kalması, ülkemiz ihracat ve ithalat taşımacılığımızın yaklaşık yüzde 75-80’ini yabancı bayraklı gemilerle taşıtma k zorunda kalmamız, üç tarafı denizlerle çevrili olduğundan övündüğümüz ülkemizin denizci bir devlet olması için daha çok çalışmamız gerektiğini ortaya koyan değerlerdir.  Deniz Taşımacılığı, havayoluna göre yüzde 14, karayoluna göre 7, demiryoluna göre 3,5 kat ucuz, aynı zamanda çok büyük miktarlardaki yüklerin bir yerden diğer bir yere taşınmasına imkan sağlaması bakımından dünyada en çok tercih edilen ulaşım şeklidir.”

Gelişmiş ülkelerin geçmişinin incelendiğinde, gelişmede en etkin faktörün deniz ticaretindeki yükselmeden kaynaklandığının görülebileceğini ifade eden Direk, “Deniz ticareti aynı zamanda bir ülkenin ödeme dengesini ayarlayabilen en önemli gücüdür. O halde bize düşen göre, deniz ticareti alanına giren tüm işlerin gelişimini sağlamak, dünyada layık olduğu yere ulaştırmaktır” diye konuştu.

Törenin ardından protokol, belediye iskelesinden Med İzmit Romörkörü ile açılarak, Deniz Şehitleri anısına denize çelenk bıraktılar.  Törene bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, okul idarecileri, askeri ve sivil erkan ile vatandaşlar katıldı.

Yorum Ekle