Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, Zonguldak’ın büyükşehir veya bütünşehir olması için yapılan girişimlere tepki gösterdi. Tekin, “Büyükşehir Zonguldak’a gelmesi mümkün olmayan bir durum. Hiçbir karı yok. Sadece siyasi bir durum bana sorarsanız. Uzun yıllardır Zonguldak’ı CHP’den alamadıkları için, köylerin de birlikte oy kullanmasıyla Zonguldak’ta belediye başkanlığını CHP’den almak için yapılan siyasi bir oyundur bu” dedi.
Tekin, Değişim Muhabirine yaptığı açıklamada, Büyükşehir uygulamasının Zonguldak ili için uygun olmadığını söyledi.
Zonguldak’ın ne coğrafyasının, ne tarihinin, ne de kültürel yapısının bu düzenlemeyi kaldıramayacağını savunan Tekin, “. Büyükşehir uygulamasının Zonguldak’a gelmesi mümkün olmayan bir durum. Hiçbir karı yok. Sadece siyasi bir durum bana sorarsanız. Uzun yıllardır Zonguldak’ı CHP’den alamadıkları için, köylerin de birlikte oy kullanmasıyla Zonguldak’ta belediye başkanlığını CHP’den almak için yapılan siyasi bir oyundur bu” diye konuştu.
“SADECE ZARARI OLUR”
Uygulamanın ilçeler ve beldelerde yaşayanlar için bir getiri olmayacağını ifade eden Alaplı Belediye Başkanı sözlerine şöyle devam etti:
“Zonguldak ve ilçelerine, Ereğli’ye, Alaplı’ya hiçbir faydası yok, sadece zararı var. Zonguldak Belediyesi nasıl gelecek, Alaplı’nın Gümeli beldesine, Kasımlı köyüne, Yenidoğanlar köyüne, Dağköyüne gelip nasıl hizmet yapacak? Ereğli’nin köylerine nasıl hizmet yapacak. Özel idareyi kaldıracaklarmış, zaten Özel İdare varken bu hizmetlerin hiç birini yapamıyor, köylere biz elimizden gelen yardımı yapıyoruz. Özel idare, il genel kalkacak, Zonguldak Belediyesi gelecek buraya hizmet yapacak.
Böyle bir şey olması mümkün değil, kimse birbirini kandırmasın. Köy muhtarları mahalle muhtarı olacak, hiç birinin yetkisi kalmayacak. Köylerde yaşayan vatandaşlarımız bütün vergilere, emlak vergisi, çöp vergisine tabi tutulacak. İnşaat yaptığı zaman sıkıntıları olacak. Köydeki insanlarımızın büyükşehirle hizmet gelecek diye beklemesin. Çok büyük sıkıntılar doğacak.”
EN BÜYÜK ZARAR EREĞLİ VE ALAPLI’YA OLUR…
Tekin, Zonguldak’ın Büyükşehir olması halinde en büyük zararı Ereğli ve Alaplı ilçelerinin göreceğini savunarak şunları söyledi:
“ Çaycuma Devrek bunları aşıyor. Oranın ayrı bir özelliği var. Hangi iktidar olursa olsun orası hizmet alıyor zaten. Biz Ereğli Alaplı olarak üvey evlat oluyoruz. Çaycuma Devrek’e bravo. Onlara büyükşehir zarar verir mi bilemem ama Alaplı ve Ereğli için kesinlikle çok kötü olur.”
CUMHURBAŞKANI AÇIKLAMIŞTI
Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016 yılı Aralık Ayı başında Beştepe’de bir araya geldiği AK Parti milletvekilerine bazı illerin büyükşehir kapsamına alınması ile ilgili görüşlerini açıklamıştı. Erdoğan,. Milletvekillerinin, büyükşehir kapsamında olmayan illerde hizmetlerin götürülmesinde sıkıntı yaşandığı, farklı imar kararları aldığını belirtmesi üzerine Erdoğan, "Bu sorunu biz de tespit ettik. Yeni bir düzenleme yapacağız. Büyükşehir olmak için aranan nüfus rakamı düşürülecek. Büyükşehir sayısı 50-60'ı bulabilir. Büyükşehir merkez belediyeler güçlendirilecek” diye konuşmuştu.
Daha sonra basında büyükşehir yapılacak illerin 700 bin olarak belirlenen nüfus kriterinin 400 bine indirileceğine yönelik haberler yer almıştı. Düzenleme yasalaşırsa, 600 bine yakın nüfusu bulunan Zonguldak da büyükşehir yapılacak iller arasında yer alıyordu.
BİR İL BÜYÜKŞEHİR OLUNCA NELER OLUYOR?
1- Büyükşehir Belediyeleri il mülkî sınırlarına uzanan yapısıyla köyler ve belde belediyeleri kaldırılıp, mahalleye dönüştürülerek belediye sınırları içerisine katılıyor. İlin geneli için yapılan bu işlem, ilin tüm ilçeleri için de aynısıyla uygulanıyor. Köyler mahalleye dönüşürken, en küçük mahalle nüfusunun 500’den az olamayacağı da hükme bağlanıyor. Böylece hem Büyükşehir, hem de ilçelerin seçilmiş Belediye Başkanları artık sadece kentsel alanlarda yaşayanların değil, il ya da ilçede yaşayanların tamamının Belediye Başkanları oluyorlar.
2- İl Özel İdareleri kaldırılıyor ve bu İdarelerin yetkileri Valiliğe devrediliyor. Ayrıca ilin merkezi devlet yönetimiyle bağlantısını kurma, koordinasyon sağlama ve süreci izleme göreviyle illerde Valiye bağlı Yatırım İzleme ve Koordinasyon Kurulları oluşturuluyor. Bu kurulların yönetmeliğini hazırlama görevi de İçişleri Bakanlığı’na veriliyor. Böylece Büyükşehir niteliği kazanmış ilin yönetimi için seçilmiş bir Büyükşehir Belediye Başkanı ve iktidar adına yatırımları hem izlemek hem de koordinasyonunu sağlamak üzere atanmış bir de Valisi olmuş oluyor.
3- Yasaya; Seçilmiş Belediye Başkanı / atanmış Vali ikiliği, yerinden yönetime bir demokratikleşme uygulaması olarak mı, yoksa il üzerinde kurulacak bir iktidar vesayeti olarak mı girdiği de tartışılan bir konu. Ancak yasanın bu tasarımı uygulamalar sonrasında açıklık kazanabilecek bir yapı ortaya çıkarıyor.
4- 6360 sayılı yasayla oluşturulan yeni Büyükşehirler, kır ve kentiyle bir bütün olarak Belediye tarafından yönetilebilme özelliği kazanıyorlar. Büyükşehirlere bağlı ilçe belediyeleri de ilçe sınırlarının tamamına yönelik hizmet verecek yerinden yönetim birimlerine dönüşmüş oluyor. Dolayısıyla yapılacak yerel yönetim -belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği- seçimlerinde, tüm ilin seçmenleri kır-kent ayrımı olmadan oy kullanıyor. Bu da yerel seçimlerde önemli oranda seçmen artışıyla karşılaşılacağını ortaya çıkarıyor.
