Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Baktır, “Geçen sene yerelden yaklaşık yüzde 35 mal ve hizmet alırken, bu sene bu pay yüzde 45 seviyelerine çıktı, bunu yüzde 50 seviyelerine arttırmayı düşünüyoruz. Eşitler arasında öncelik hakkını yerelden yana kullanacağımızı ben buradan beyan etmiş olayım” dedi.
Baktır, Erdemir Genel Müdürü Sedat Orhan ve Erdemir Birim Yöneticilerinin katılımıyla düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında, toplantının tanışma ve sohbet toplantısı kapsamında gerçekleştirildiğini belirtti.
Ereğli Grubu’nun Oyak Maden ve Metalürji grubu olarak geçeceğini belirten Baktır şunları söyledi:
“Oyak Maden ve Metalürji grubu bildiğiniz üzere 7 şirketten oluşuyor. 7 Şirketin ikisi yurt dışı, beşi yurt içinde. Yurt dışında Singapur ve Romanya’da. Romanya’daki şirketimiz elektrik çeliği üretiyor. Singapur’da ise ticaret yapan şirketimiz var. Yurt içinde ise Ereğli Erdemir, İsdemir, Ermaden; Ersen ve mühendislik şirketi olmak üzere toplamda 5 şirketimiz var.
Demir çelikteki fiyatların yukarı gitmesi hem herkesi tedirgin ediyor, hem bazı kesimleri mutlu ediyor. Haziran ayını 2,5 milyar dolar ciroyla kapattık. 2,5 milyar demek tam mantıklı olmuyor, zira biz metal fiyatlarına bağlıyız. Bu 2,5 milyar dolar, 1,5 milyar dolar da olabilirdi, 4 milyar dolar da olabilirdi. Ama geçen seneki üretimimizle benzer şekilde devam ediyoruz. Geçen seneki üretimimiz yaklaşık 9 milyon ton seviyesindeydi. Bu sene ilk yarıda 4,6 milyon ton ürettik. Biz esas buna bakıyoruz. Oradaki ton ve bunlar arasındaki fiyat farkı. İlk altı ayda yaklaşık 510 milyon dolar seviyesinde net karımız oldu. Geçen seneki karımızı yakaldık. Bunu yakalarken, çalıştığımız arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
Bu sene verimlilik konusunu önemsedik. Sürdürülebilir bir karlılığın oluşabilmesinin temelinde verimliik ve maliyet yönetimi yatıyor. Sürekli yüksek kar ediyorsunuz diyorlar ama çok yüksek kar ettiğimizi düşünmüyorum. Daha fazla kar etmemiz Türkiye açısından da yararlı, şirket açısından da yararlı, halk açısından da yararlı olduğunu düşünüyoruz. Ermaden’i düşünürsek, İsdemir, Erdemir ve Ersem’i düşünürsek sekiz on milyar dolarlık bir yatırım tutarıdır. Bugünkü yatırım tutarımız 8,2 milyar dolar civarındadır. 8 Milyar yatırım yapınca, yaklaşık700- 800 milyon dolarlık kar etmeniz gerekir ki özkaynağın getirisi doğru bir yere otursun ve yatırımın geri dönüşü olsun.
Geçen seneki ihracatımızı yakaladık. Geçen sene 500 milyon dolar seviyesinde olan ihracatımız, bu sene ilk altı ayda 440 milyon dolar seviyesine yükseldi. Bu sene sanırım yedi yüz milyon dolarlara doğru gidiyor. Geçen sene ihracata göre daha yukarı çıkacağız.”
“GÜÇLÜ BİR SERMAYE VE SERMAYEDER YAPISI VAR”
Erdemir Ereğli grubuna ilişkin istatistik bilgiler de paylaşan Baktır şöyle devam etti:
Ereğli grubumuza baktığımızda dünyada 41. Sıradayız üretim açısından. Fakat mali veriler ve yüksek özkaynak denildiğinde dünyada 7. Sıradayız. Çok güçlü bir sermaye ve sermayedar yapısı var. Bir de en önemli konu, Türkiye’de üretilen yassı mamulün yüzde 77’sini biz üretiyoruz. Toplam tüketim içerisine baktığımızda, ihracatla beraber yüzde 50’sine sahibiz. Pazarın getirdiği hareketliliği kullanıyoruz. Ölçek ekonomisini kullanıyoruz. Aslında Türkiye’nin en büyük ihtiyaçlarından birisi ölçek ekonomisi. Bu nedenle biraz daha diğer gruplara göre avantajlıyız.
Peki biz burada duracak mıyız? Durmayacağız, bu kadar Pazar payı olan bir şirket yatırımlarla devam etmek zorunda. Son bir buçuk yılda 350 milyon dolar seviyesinde yatırım yapmış, yatırım planlaması yapmış, devam eden yatırımları var. Harcadığımız rakam, devam eden yatırımlar ve yönetim kurulumuzun almış olduğu kararlarla beraber yaklaşık 350 milyon dolarlık bir yatırım portföyüne sahibiz. Çok yüksek bir rakam. Dolayısıyla bunu belli bir sürdürülebilirlikle, karlılıkla devam ettirmek zorundasınız. Önümüzdeki dönemde giderek artacağını sizinle paylaşmış olayım ama önümüzdeki dönem planlamasını önümüzdeki dönemde sizinle belki daha açık paylaşabiliriz.”
“BU FAZLALIK NE OLACAK?”
Baktır, yerli sanayi kullanımı konusunda ise “Bu 350 milyon dolarlık yatırımın özellikle teknolojinin bağımlı olduğumuz—maalesef ülkemizin bu konudaki kısıtlılığı nedeniyle—yerli tarafı yüzde 35 seviyelerinde. Buna da çok dikkat ediyoruz. Yerli sanayiyi önemsiyoruz. Yatırımların yaklaşık yüzde 35’lik kısmını yerli sanayiden alıyoruz. Her ne kadar yatırımları anahtar teslimi de yapmış olsak, bizim bazı şartlarımız var, özellikle yabancı taraflarca alınan ihalelerde yerli sanayiyi mutlak kullandırtmaya çalışıyoruz” İfadelerini kullandı.
Erdemir ve İsdemir arasında istihdam konusunda bir kıyaslama yapan Baktır, “İsdemir’de 5 milyon ton üretiyoruz, Erdemir’de 4 milyon ton üretiyoruz. Erdemir’de çalışan arkadaşlarımızın sayısı, taşeronlar hariç, bize iş yapan arkadaşlarımız hariç 6 bin kişi. 4 milyon tonla altı bin kişi çalışıyoruz. İsdemir’de ise 5 milyon tona karşılık 4 bin 800 kişiyle çalışıyoruz. Bin 200 kişi kadar fazlayız diyeceğim ama lütfen yanlış anlamayın. Bu kadar fazlalık ne olacak, ne bitecek; biz arkadaşlarımızla devam etme konusunda kararlıyız. Çünkü ülkenin en büyük ihtiyaçlarından birisi üretim ve istihdamdır. Bunu sağlamak üzere hem ana hissedarımız, hem de kendi kurumumuz, başta Oyak olmak üzere son derece kararlıyız” dedi.
ERDEMİR YERELE NASIL BAKIYOR?
Ereğli Erdemir ve yerel sanayi ilişkisi konusuna da değinen Baktır, şöyle konuştu:
“Yerele mutlaka pozitif ayrımcılık yapalım dedik. Pozitif ayrımcılık eşitler arasında tercih sebebidir. TSO’da sanayici arkadaşlarla konuşurken, buradaki arkadaşlar eşitler arsında öncelik hakkı vereceğimiz sözünü verdik. Geçen sene yerelden yaklaşık yüzde 35 mal ve hizmet alırken, bu sene bu pay yüzde 45 seviyelerine çıktı, bunu yüzde 50 seviyelerine arttırmayı düşünüyoruz. Eşitler arasında öncelik hakkını yerelden yana kullanacağımızı ben buradan beyan etmiş olayım.
6 bin bordrolu çalışanımız var. Yaklaşık bin 800 civarında taşeron olarak almış olduğumuz hizmetler var. Bize iş yapan arkadaşların çalıştırdıkları hariç. Sekiz bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Bunun bu havaliye getirdiği bir hareketlilik var. Bu hareketliliğe devam edeceğiz.”
Baktır, sosyal yatırımlarla ilgili olarak ise “Sosyal tarafa gelince biz konuyu ikiye ayırıyoruz. Ticari taraf ve sosyal taraf. Ticari tarafa gerçekten ticari taraf diye bakıyoruz. Sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmekte de kararlıyız. Fakat bunu yerine getirirken karşımızda bir kamu kuruluşu olması lazım. Kamu kurumunun topluma fayda sağlaması lazım. Topluma hizmet konusunda bu konuda kararlıyız. Sağlık ve eğitim konularında yaptığımız, yapacağımız çok şey var. Elimizden gelen her türlü sosyal sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz” dedi.
Basınla yılda iki kez bir araya gelmeyi planladıklarını belirten Baktır, şöyle dedi:
“ Tek ricamız var, dün birkaç yazı okudum. Gerçekten doğru olmayan şeylere itibar etmememiz lazım. Eğer doğruları görecekseniz, inanın ki çok şeffafız, transparan olmaya gayret ediyoruz. Elimizden geldiği kadar merak ettiğiniz soruları cevaplamaya hazırız. Bunu paylaşmış olayım. Kulaktan dolma haberler olabiliyor, hepimizin hatası var. Biz de hata yapabiliyoruz. Bizimle paylaşın, biz mutlaka transparan şekilde size cevap verelim. Herhangi bir çekinceye kapılmadan elimizden geldiğince bu kapsamda cevap vermeye, iletişime geçmeye hazır olduğumuzu ben size söylüyorum. Her telefona çıkarız. Yeter ki somut olsun. Biz her türlü soruya cevap vermeye hazırız. Hem bu sohbeti yapalım, hem iletişimi farklı bir noktaya getirelim istedim. İletişimsizlik maalesef her iki tarafta farklı algılar oluşturuyor. Birlikte, bütün olarak yaşamamız lazım. “
YERLİ OTOMOBİL, METALÜRJİ FAKÜLTESİ, ZIRH ÇELİĞİ…
Toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Baktır, Kıyı Kenar Çizgisi’nin Erdemir’in önünü nasıl açtığının sorulması üzerine, “Bu konuda bize yardımcı olan herkese teşekkür ediyorum. Faruk beyle geçen hafta bir görüşmemiz oldu. Bununla ilgili netleşmesi gereken bazı konular var. Kanun işin özünü ve konsantrasyonunu sunuyor. Yönetmelik çıkmalı ki ne getireceğini bilebilelim” cevabını verdi.
Baktır, yerli otomobil ile ilgili bir soruya da “Türkiye’nin bunu yapması lazım. Devrim otomobilinden sonra mutlak yapması lazım. Oyak’ın bir handikapı var. Bunu bilmeniz lazım. Bizim Renault ile bir ortaklığımız var. Oradaki sözleşmelerden kaynaklanan bazı çözülmesi gereken konular var. Dolayısıyla o konuda adım atma konusunda handikapımız var. Oyak Renault’un içerisinde orada devam edecek.” Dedi.
Erdemir’in yapacağı metalürji fakültesi ile ilgili olarak da “Orada henüz tam olarak oluşmuş kural ve koşul yok, Oyak olarak şunu yapmak istiyoruz. Oyak sadece Erdemir değil, maden, kimya, inşaat, çimento sektöründe yer alan, otomobil sanayinde üretim yapan, satış ve pazarlama yapan Türkiye’nin her tarafında olan bir kurum. Bir yere yaptığınız zaman Türkiye’yi düşünmek gerekir. Bu konuyla ilgili Oyak’tan herhalde bir açıklama yapılır. Onunla ilgili değerlendirme sonrasında ben size bilgi verebilirim. Henüz daha şekillenmiş bir konu yok, sadece konuşmalar var. Tekrar söylüyorum özellikle eğitim ve sağlık konusunda topluma her türlü desteği vermeye hazırız. Bunlarda Oyak’ın ana hissedarlarının koymuş olduğu prensipler doğrultusunda hareket ediyoruz.”
Baktır, “Yüzde bir tasarruf dahi yapabilsek, Erdemir’e yılda elli milyon dolar kar yazar. Bir şirketin bu karı özellikle sanayi şirketlerinin üretebilmesi için yaklaşık 450 milyon dolar yatırım yapması lazım. Dünyada yatırımların geri dönüşümü sekiz on yıl, faizi koyduğunda on iki yıl diye bakmak lazım. Erdemir Grubu o kadar büyük bir grup ki, bu yüzde birlik tasarruf, Türkiye’nin 450 milyon dolarlık yatırım ihtiyacına karşılık geliyor” dedi.
Baktır, zırh çeliği ile ilgili bir soruya ise, “Türkiye’nin altmış bin ton ithalatı var. Çeliği alan üreticilerle konuştuğunda, a maliyeti olan bu ürünü, 4a fiyatında alıyor. Bu ürünü alanlar, Türkiye’de ciddi üretici olan şirketlerdir, Know-How’ları iyidir. Bizim bu kapsamda yurt dışına herhangi bir ihracatımız yok. Niye? Rrekabet edemiyoruz. Yurt dışında yapılan ihalelerde yabancı sana 4a’ya satıyor. Adam zaten a’ya üretiyor. Gidiyor adam 2a’ya iniyor. Siz zaten 4a’ya temin ediyorsunuz. Konuya siyasi olarak değil, ülkesel olarak baktığımızda bu ülkenin ihtiyacı olarak bakıyoruz. Zırh tarafı Türkiye’de 12 bin ton falan. Ülke üretirse çok daha yukarıya çıkabilecek Know-How var, üretim bandı var. Bu konuya ülke politikası olarak bakmak lazım. Birçok alanlarda, iş makinalarında kullanılıyor. Türkiye’de iş makinası üreten o kadar çok firma var ki, bunların ihracat yapma şansı sıfır. Bu ülkenin dövize ihtiyacı var. Döviz çıkmasın, girsin. Bu alanı doldurarak yatırımın geri dönüşümünü sağlayacak karı elde etmelisiniz ki, ilerleyen dönemde daha fazla yatırım yapabilesiniz” cevabını verdi.
Kahvaltının ardından Baktır, Erdemir Genel Müdürü Sedat Orhan ve kurum yöneticileri ile toplantıya Ereğli, Zonguldak ve diğer ilçelerden katılan basın mensupları hatıra fotoğrafı çektirdi.
